Açlık Planı (Almanca: Der Hungerplan veya Backe-Plan), II. Dünya Savaşı sırasında Nazi Almanyası tarafından işgal altındaki Sovyet topraklarında uygulanması planlanan bir soykırım politikasıdır. Bu planın amacı, Alman ordusunun ve sivil nüfusunun beslenmesini sağlamak için Sovyetler Birliği'nin kaynaklarını kullanmak ve bu süreçte milyonlarca Sovyet vatandaşının aç bırakılarak ölümüne yol açmaktı. Plan, Barbarossa Harekâtı'nın önemli bir parçasıydı ve Doğu Cephesi'ndeki Nazi savaş suçlarının en acımasız örneklerinden biri olarak kabul edilir.
Açlık Planı'nın kökleri, Nazi ideolojisinin temelinde yatan Lebensraum (yaşam alanı) kavramına dayanır. Nazi liderleri, Doğu Avrupa'yı Alman halkı için geniş bir yaşam alanı olarak görüyor ve bu alanı ele geçirmek için yerel nüfusun ortadan kaldırılması veya zayıflatılması gerektiğine inanıyorlardı.
Planın temel amaçları şunlardı:
Açlık Planı, 1941 baharında, Barbarossa Harekâtı'nın başlamasından önce geliştirildi. Planın hazırlanmasında önemli rol oynayan kişiler arasında Herbert Backe (Dönemin Gıda ve Tarım Bakanlığı Devlet Sekreteri) ve Heinrich Himmler (SS lideri) bulunmaktadır. Plan, Alman ordusunun ilerleyişiyle eş zamanlı olarak uygulanacaktı.
Planın ana hatları şu şekildeydi:
Açlık Planı, Barbarossa Harekâtı'nın başlamasıyla birlikte uygulamaya konuldu. Alman ordusu, ilerlediği bölgelerde tarım ürünlerine ve diğer gıda kaynaklarına el koydu. Bu kaynaklar Almanya'ya sevk edilirken, yerel nüfus açlığa terk edildi.
Planın sonuçları felaket oldu:
Açlık Planı, Nazi rejiminin işlediği en büyük savaş suçlarından biri olarak kabul edilir. Plan, uluslararası hukuka aykırıydı ve milyonlarca insanın ölümüne yol açtı. Nürnberg Mahkemeleri'nde, Açlık Planı'nın mimarları yargılandı ve suçlu bulundu.
Günümüzde, Açlık Planı, Nazi ideolojisinin ve soykırım politikasının bir örneği olarak hatırlanmaktadır. Plan, insanlığın karanlık yüzünü göstermekte ve benzer olayların tekrarlanmaması için tarihten ders çıkarmanın önemini vurgulamaktadır.